mordogan in tarihcesi

Karaburun Yarımadası’nın ve Mordoğan’ın tarihi, Prehistorik döneme kadar uzanır. Bölgede yapılan çalışmalarda M.Ö 4 bin (Kalkolitik dönem) yıllarına ait olduğu saptanan bir takım buluntular gün yüzüne çıkarılmıştır. En bilinen yönüyle asıl yerleşim M.Ö 12. ve 11. yüzyıllarda, Anadolu’da Hitit Uygarlığı'nın sona ermesinin ardından Aka göçleri “Aiolya” ve “Lonia” bölgelerinin kurulması ile daha da belirginleşmektedir. Bu dönem içerisinde çok önemli 12 Ion kenti kurulmuştur. Ege Denizi’nde bulunan Sakız (Khios) ve Sisam (Samos) adaları ile Miletos, Myus, Priene, Efes, Kolophon, Teos, Lebodos, Erythrai (Ildırı), Klazomenai, Phokaia (Foça), bu dönem içinde kurulan kentlerdir.
Mordoğan M.Ö 4. yüzyılda, “Mimas” ismi ile kurulmuştur. İdari bakımdan Erythrai Krallığı’na bağlı olan Mimas, ticari ilişkileri bakımından Klazomenai Kenti ile alışveriş içerisinde olmuştur. M.Ö 5. yüzyılın sonlarına doğru Erythrai, Pers İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiş ve M.Ö. 334 yılında Büyük İskender’in Pers’leri yenmesiyle tekrar bağımsızlığına kavuşmuştur. Bergama Krallığı’nın Roma İmparatorluğu’na bağlanmasının ardından Erythrai’de Roma topraklarına katılmış, daha sonrada Doğu Roma kenti olmuştur. Mimas ismi, eski haritalarda Romalı şair Ovidişun’nun Truva Savaşlarını anlatan dizelerinde geçmektedir. O dönemlerde Erythrai Krallığı’nda ölüme mahkum edilen tutuklular son zamanlarını geçirmeleri için Mimas’a (Karaburun Yarımadası) gönderilirmiş. Akdağ civarında 4. yüzyıldan kalma, siyah granitten yapılmış Mimaslılara ait bir mabet bulunmaktadır. Mimas halkı bu mabette toplanır, ayinler düzenler, bereket tanrısından yağmur ve bol ürün vermesi için dua ederlermiş. Yarımada, Doğu Roma’dan sonra kurulan Bizans yönetimine geçmiş, 1086-1095 yılları arasındaki sürede Çaka Bey tarafından Türklerin yönetimine alınmış, sonra tekrar Bizans yönetimine girmiştir.
Bu bölgenin tamamen Türklerin eline geçmesi 14. ve 15. yüzyıllarda Aydınoğlu Mehmet Bey’in bölgeyi almasıyla başlamıştır. Cenevizli korsanların saldırılarına zaman zaman maruz kalan Mordoğan, yerleşim yerlerini denizden görülemeyecek kadar iç bölgelere yapmaya zorlanmıştır. Bugün dahi denizden bakıldığında yarımada bölgesindeki çoğu köy görülememektedir. Mordoğan, Cenevizliler, Selçuklular, Aydınoğulları hakimiyetlerinin ardından, 1426 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Mordoğan ve Karaburun’da tarihi değerlerin, kültür öğelerinin oluşmasında 1400’lü yıllarda meydana gelen Börklüce Mustafa ayaklanması önemli yer tutar. İslam tasavvufunun Vahdet-i Vücud Okuluna mensup ünlü Türk mutasavvıf, filozof ve kazaskeri Simavne Kadısıoğlu Şeyh Bedrettin’in düşüncelerini Karaburun’ da yaymaya çalışan Börklüce Mustafa, yaklaşık 5 bin kişilik halk kitlesini de arkasına alarak yörede Osmanlı yönetimine karşı ayaklanma başlatır. Çelebi Mehmet döneminde uzun çabaların ardından Beyazıt Paşa’nın ordusu tarafından yakalanan Börklüce Mustafa Ayasuluk’a (Selçuk) götürülerek yandaşlarıyla birlikte öldürülür. Diğer müridi Torlak Kemal de Manisa’da ele geçirilip idam edilir. Ölümünün ardından Bedrettin’in halen yaşadığı söylencesi yörede yaygınlaşmış, birçok halk şiirine ve destanına konu olmuştur.
Yarımadanın tarihi sürecinde önemli yer tutan bir başka olay da Balkan Savaşları’dır. Savaş sonrasında Batı Anadolu’ya hakim olan kargaşa ve kaos ortamından Karaburun ve köyleri de etkilenir. Bu topraklarda yüzyıllardır Türkler ile aynı ya da komşu köylerde yaşamış olan, yöresel deyimle Farisi Türkçe konuşan Rumlar bu yöreleri terk etmek zorunda bırakıldılar. Bu olaydan sonra 20. Yüzyıl’ın başından günümüze kadar bazı yörelerin adlarında değişiklikler yapılarak yeni yerleşim birimlerinin oluşturulduğu bilinmektedir.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından 23 Mayıs 1919 tarihinde Yunan kuvvetleri tarafından işgal edilen bölge 16 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtarıldı. Yunan askerlerinin çekilmesi ile birlikte yerli Rumlar da bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Bunun sonucunda bölgede ekonomik ve toplumsal alanda büyük değişiklikler meydana gelmiş, yarımadanın nüfusu oldukça azalmıştır..




mordoğanın tarihçesi